Kaç Yüreğe Vurduysam Ses Çıkmadı Senden../ SeNSiZiM Şimdi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Geleceğin en güzel Aşk Forumu
 
AnasayfaPortalGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sen Giderken Gideceğin Yere Mevsimler Geçer Bu Caddede Sen Görmezsin…

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mişa
Admin
Admin
mişa


Kadın
Mesaj Sayısı : 356
Yaş : 47
Nerden : Aşıklar Diyarından
İş/Hobiler : nisan'ına sefdalı
Kişisel İleti : Yokuşlara dayanmaz ömrüm, idam et bu ayrılığı..
Ruh Hali : Sen Giderken Gideceğin Yere Mevsimler Geçer Bu Caddede Sen Görmezsin… Uzgun10
Kayıt tarihi : 09/01/09

İtibar
İtibar:
Sen Giderken Gideceğin Yere Mevsimler Geçer Bu Caddede Sen Görmezsin… Left_bar_bleue15/50Sen Giderken Gideceğin Yere Mevsimler Geçer Bu Caddede Sen Görmezsin… Empty_bar_bleue  (15/50)

Sen Giderken Gideceğin Yere Mevsimler Geçer Bu Caddede Sen Görmezsin… Empty
MesajKonu: Sen Giderken Gideceğin Yere Mevsimler Geçer Bu Caddede Sen Görmezsin…   Sen Giderken Gideceğin Yere Mevsimler Geçer Bu Caddede Sen Görmezsin… I_icon_minitimeÇarş. Şub. 18, 2009 3:01 am

Bu
caddede sen hissetmeden mevsimler geçer!


Yürürken caddenin
kaldırımında

Mevsimler geçer sen fark etmeden
Yaşama bulanmış
düşüncelerinle

Giderken gideceğin yere
Mevsimler geçer bu caddede
Sen
görmezsin…


Çiğnersin kaldırım taşına dökülen
Akasya ağacının sararmış
yapraklarını,

Rüzgar kaldırım tozunu karıştırır saçlarına
İnce gömleğinin
yakasından girer

Üşütür tenini, dokunuşu
Sarılırsın üzerindeki
giysine

Düşünmezsin caddeye gelen sonbaharı…

Kara bulutlar çökelince
binaların üzerine

Yağmurlar yıkar gölgelerinin kararttığı
kaldırımları

Yaprakların yapıştığı ayak izleri silinir
Sen şemsiyenin
altında hızlı adımlarla yürürken.

Sonbaharı bitiren yağmurlu kış
gecesinde

Hissetmezsin kış mevsimine hapsolduğunu caddenin
Bir sonraki
günün sabahında

Beyazlığın temizlediği caddede sen yürürken
Bir kedinin
pati izlerini çiğnersin çizmelerinle

Görmezsin kaldırımları üşüttüğünü kar
tanelerinin

Sen giderken gideceğin yere, düşünmezsin kış
mevsimini…


Bir bahar sabahı güneş parlar gökyüzünde,
Caddenin binaları
arasında uçar serçeler,

Tepesinde güvercin mırıltıları, akasya
ağacının,

Dalları filizlenir usul usul, sen fark etmezsin
Yürürken
düşüncelerinin peşinde

Hissetmezsin caddenin baharı selamlayışını
Yanından
geçenlerin kalp atışını duyarsın belki de!

Bu caddede bahar ve aşk
zamanıdır!


Kızgın güneşin sıcaklığında, kavrulur kaldırım
taşları,

Daha yeşil, daha sıcak ve tenha caddenin öğlen
ortasında,

Yürürken yanından geçen bedenlerin
Parfüm ve ter kokularında,

Rehavetin hissini alırsın, düşünmezsin yaz mevsimini…

Sen giderken
gideceğin yere

Mevsimler geçer bu caddede
Sen görmezsin…


Alıntıdır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
nisan
Moderatör
Moderatör
nisan


Erkek
Mesaj Sayısı : 279
Yaş : 49
Nerden : aşıklar diyarından
İş/Hobiler : mişasına sevdalı
Kişisel İleti : ya canım ellerini tutmak isterse :((
Ruh Hali : Sen Giderken Gideceğin Yere Mevsimler Geçer Bu Caddede Sen Görmezsin… Kus10
Kayıt tarihi : 07/02/09

İtibar
İtibar:
Sen Giderken Gideceğin Yere Mevsimler Geçer Bu Caddede Sen Görmezsin… Left_bar_bleue50/50Sen Giderken Gideceğin Yere Mevsimler Geçer Bu Caddede Sen Görmezsin… Empty_bar_bleue  (50/50)

Sen Giderken Gideceğin Yere Mevsimler Geçer Bu Caddede Sen Görmezsin… Empty
MesajKonu: Geri: Sen Giderken Gideceğin Yere Mevsimler Geçer Bu Caddede Sen Görmezsin…   Sen Giderken Gideceğin Yere Mevsimler Geçer Bu Caddede Sen Görmezsin… I_icon_minitimePaz Mart 15, 2009 2:12 pm

İstanbul gibi ölürüm yar! ....
Hatırlıyorum!

Elleri siyahtı bu gidişin
Bitişlere yeni açılıyordu parantezler
En son söylediğim türküde kalmıştı gençliğim
Ruhum limansız bir rıhtımda inzivaya geçilir
Ve İstanbul olan yârim söyle hangi bahardan geçiyordu ayakların?
Avuçlarımda ıslanırken koca gece yıldızları gömüyordum gözlerine
Dudağının kıyısındaki elveda var ya hala içimde bir kıymık gibi
Ne zaman konuşmaya başlasan ilkin sesin batardı içime.
Ve İstanbul olan yârim hatırlıyorum seni
Hatırlıyorum beni nasıl yüzüstü bırakıp arka kapımdan kaçtığını
Sesi üstüme yakışan yârim
Susuyorum renklerim dökülüyor köşe bucağa
Bir ağrı kesicinin kesik bıraktığı acı kanıyordu hala içimde
Bilerek kesiyorum içimdeki ağrının fitilini
Uyuşturmaya çalışsam da geçmişi
An’lık dindirebiliyorum her acıyı
İzi kanlı bir tokat gibi çarpar geçmişin

Hatırlıyorum!

Arka fona itilen yalnızlığımda kalmıştı düşlerim
Yıkık bir kent kılığına girerdi suretim
Sırf senim diye basit bir ölümü seçiyordum
Ve senin için zorda bırakıyordum her aralığı
Ses tellerime abanıyor bir karga
Ve leşi ceketime bulaşıyor
Bir şarkı tınısının altına eziliyor yokluğun
Karganın leşi yıllandıkça tenimde hep aynı karede
Ağlamaya terk edildim.
Takatim en son ne zaman dönmüştü sabrımdan?
Bilmezsin ama
Ben her sabah İstanbul diye ölürüm
Ve akşam karanlığında okunur sela’m
Sahipsiz düşer saçlarım anlıma
Toka diye takarım hüznü saçlarıma
Makasın küskün ağzıyla darbeler bırakıyorum kırık yanlarıma
İnadına katil dedirtiyorum adıma.
Dikiş tutmayan dilime dişlerimi geçiriyorum
Sessizliğe düşüyor her şey
Bir susta ben diye veririm namıma
İstanbul gibi ölürüm yar
Görmezsin!
Kız kulesinin anlattığı yalanla ağlarım
Duymazsın!
Bir martının kör oluşundan daha acıydı
/Kara/deniz’in omuzlarımda kâğıt gemiler yüzdürmesi.
Sesi bozgun yemiş bir annenin saflığına nasıl kanarsa bir çocuk
Öyle inandırmıştım İstanbul oluşuna
Susarak öldürüyorum içimdeki narin yüzlü körpe kızı
Ucu yanık bir sayfada düpedüz ihanet ediyorum kentime
Yedi tepeden bir uçurum beğendiriyorum kendime
En kolay intiharı seçiyorum bizim için
İstanbul gibi ölüyorum yar
Tut beni!
Ellerinle sıkboğazımı
Kanıma karış
Aklımın odalarında düşüncemi yerle bir et!
Yüzüme belirsiz sayılarda kulaçlar at
Nefesimden sız içime.


Hatırlıyorum!

Kapımda sabırsızca kişniyordu ölüm
Aşk ilticamdı benim
Aşk suikastlarımda bırakılan geçitlerdeydi
Ve İstanbul gibi eminim ki
Aşk ağzımda bozulan en büyük yemindi.
Ne zaman yağmur yağsa üstüme…
Kaldırım kenarında biriken su
Buhar olup uçuyordu pervazlarıma.
İstanbul hadi uyu dizlerimde
Dindir içindeki hoyrat denizi
Mesela kız kulesi bir yaşama hakkı daha ver.


Yüzüm öksürür ellerine
Kanı çekilir bir gecenin
Ve ben yar İstanbul gibi ölmesini de bilirim
Kan kusar tanıdık bir yara
Ah yar giyotin keskinliğinde öldür beni
Tuz bas ellerime
Ben İstanbul sessizliğinde ölürüm yar
Sen düş/me peşime
Hep demez miydin?
"-bir gün ölürsen İstanbul ağırlığında öl" diye
İşte yar İstanbul gibi cesaretiyle ölüyorum.
Düş/me sesime...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sen Giderken Gideceğin Yere Mevsimler Geçer Bu Caddede Sen Görmezsin…
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kaç Yüreğe Vurduysam Ses Çıkmadı Senden../ SeNSiZiM Şimdi :: (¯`·._.·Oº° HOBİİ - EĞLENCE °ºO·._.·´¯) :: Aşk Köşesi :: Aşk Şiirleri-
Buraya geçin: