Balkan Yarımadasında sadece Arnavutluk ve Makedonya Osmanlı Devletinin
egemenliğinde idi. Ama Balkan Devletlerinin hepsi gözünü bu güzel
toprak parçasına dikmişti.
8 Ekim 1912'de Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ
birleşerek, Trablusgarp Savaşı'yla meşgul Osmanlı Devleti'ne karşı
savaş açtılar. Osmanlı Devleti, Rumeli'de
bir tehlike görmediğinden buradaki askerlerin bir bölümünü terhis
etmiş, kuvvetlerini Doğu ve Batı Ordusu diye iki gruba ayırmıştı.
Osmanlı birlikleri Bulgar, Yunan ve Sırp
taarruzları karşısında ağır kayıplar verdi. Yanya, İşkodra dışında Batı
Trakya boşaltıldı. 29 Ekim 1912'de Osmanlı Kuvvetleri bazı bölgelerde
başarılı oldularsa da, Çatalca
önlerine kadar çekildiler. 8 Kasım 1912'de Yunanlılar Selanik'i işgal
etti. 17 Kasım 1912'de Bulgarların İstanbul'u almak için taarruzları
geri püskürtüldü. 28 Kasım 1912'de
savaşı fırsat bilen Arnavutluk bağımsızlığını ilan etti. Balkan
devletleri elde ettikleri başarılardan sonra birbirlerine düşmekteyken,
büyük devletlerin araya girmesiyle 17 Aralık
1912'de Londra Barış Konferansı toplandı. Çıkar çatışmaları konferansın
uzamasına sebep oldu. 26 Mart 1912'de Edirne, Bulgarların eline geçti.
6 Martta Yanya, 23
Nisan'da İşkodra düştü. 1.Balkan Savaşı, 30 Mayıs 1913'te imzalanan
Londra Antlaşmasıyla sona erdi. Antlaşmaya göre;
Trakya'da Osmanlı-Bulgar sınırı Midye-Enez hattı oldu. Trakya, Edirne
Bulgaristan'a, Güney Makedonya, Selanik ve Girit Yunanistan'a, Kuzey ve
Orta
Makedonya Sırbistan'a, Silistre Romanya'ya verildi. Arnavutluk'un
bağımsızlığı kabul edildi.1. Balkan
Savaşı'nda istediği toprakları alamadığına inanan Bulgaristan, 29
Haziran 1913'te Yunanistan ve Sırbistan'a saldırdı. Böylece II. Balkan
Savaşı başladı. Bulgar
kuvvetleri Yunanistan, Romanya ve Sırbistan askerleri karşısında
yenildi. Osmanlı Devleti de bu fırsatı değerlendirdi. Mustafa Kemal'in
kurmay başkanı olduğu Bolayır
Kolordusu, Bulgaristan'a taarruz ederek 15 Temmuz 1913'te Keşan'ı, 17
Temmuz'da Enez ve İpsala'yı, 18 Temmuz'da Uzunköprü'yü, 21 Temmuz günü
de, Karaağaç ve
Dimetoka'yı alarak Edirne'ye girdi. Bulgaristan barış istedi. 29 Eylül
1913'te İstanbul Antlaşması imzalandı. Edirne Osmanlı Devleti'ne geri
verildi. Dimetoka Osmanlılarda
kalmak üzere Meriç nehri Türk-Bulgar sınırı oldu.